Türkiye’nin en temel sorunu demokrasi bilincini içselleştirememesidir. Kim olduğumuzun hangi mezhepten yada hangi ırktan geldiğimizin hiç bir önemi olmadan seksen milyon halkın kendi kültürlerini, inançlarını ve dillerini özgürce korkmadan koruyabilmek ve yaşatabilmenin devletin asli görevi olduğunu topluma aşılamak gerekiyor. Devlet hiç bir inancı ve ırkı diğerinden farklı göremez. Halkı devletin tebaası olarak gören anlayıştan, yurttaşların devleti anlayışına hızlı bir şekilde geçilmesi gerekiyor.
Asil ırk, soylu kan ve kutsal inanç kavramları halkları birbirine kırdıran en temel ve en basit silahlardır. Bilimsel olarak (biyolojik) hiç bir ırkın birbirinden ne zeka nede genetik(üstünlük) farkı olmadığı bilinirken bu kavramlar hepimizi zehirlemiş durumda. Halkları kontrol altında tutabilmek için devletlerin sistematik şekilde bu kavramları toplumlara aşılaması öyle bir boyuta gelmiştir ki ;Türkiye’de siyasetin tüm yapıları bu kavramları kullanarak oy istiyor. Bugün referandumda her iki tarafta Vatan, Millet, Sakarya edebiyatı ile oy istemesi ne kadar acınası bir durumda olduğumuzu çok açık gösteriyor.
“Söz konusu Vatan ise gerisi teferruattır” yerine;
Söz konusu İNSANSA gerisi teferruattır bilincini oluşturmak zorundayız.
Bu toprakları yüz yıllardır kana boğan farklılıklarımızın üstünlüğü kavgası yerine, farklılıklarımızın bu topraklarda açan çiçekler olarak görme bilincine geçilebilmesi için gerçek demokrasinin inşa edilmesi gerekiyor.
Fakat önümüzde daha büyük bir sorun var. Zaten içi boş olan demokrasimiz tamamen yok olmak üzere. Bu nedenle önce referandum da HAYIR’ı çıkaralım sonra hiç zaman kaybetmeden gerçek demokrasiyi inşa edelim.
Hüseyin ORHAN
huseyinorhan1@gmail.com