DOLAR35,2068% 0.3
EURO36,7672% 0.92
STERLIN44,3202% 0.7
FRANG39,4341% 0.87
ALTIN2.968,40% 1,31
BITCOIN97.259,93-0.168

KORKUT: SÜT SEKTÖRÜNDE TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
KORKUT: SÜT SEKTÖRÜNDE TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, 1 Haziran Dünya Süt Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, üretiminden tüketime dertleri bitmeyen, aksine sürekli artan süt sektöründe tehlike çanlarının çaldığını söyledi.

1 Haziran Dünya Süt Günü’nün süt sektöründe yaşanmakta olan sorunlarla kutlanacağını belirten Korkut, “Dünya Süt Günü’nde sütün üreticiden tüketiciye sorunlarının tartışılması, yapay gündemler yerine gıda üretimi ve ihtiyacı bakımından çok önemli olan sütün konuşulması, tartışılması istek ve dileğimizdir” dedi.

ÜRETİCİ ÜRETİMDEN VAZGEÇİYOR, DAMIZLIK HAYVANLAR KESİME GÖNDERİLİYOR

İnsan sağlığı ve ülke ekonomisi açısından büyük öneme sahip olan süt sektörünün içerisinde bulunduğu sorunların bir an önce çözümlenmesi gerektiğine vurgu yapan Korkut şöyle konuştu:

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2019 yılı hayvan varlığımız 17 688 139 baş sığır, 37 276 050 baş koyun ve 110 205 429 baş keçi olmak üzere toplam 66 169 618 adettir. Süt üretimimiz ise 2015 yılında 18 654 682 ton, 2018 yılında 22.120.716 ton ve 2019 yılında 22 960 379 ton olmuştur. Bu istatistikler son yıllarda hayvan sayılarında ve süt üretiminde artış olduğunu gösterse de ne yazık ki olumlu olan bu tablo son aylarda gerilemeye başlamıştır.

Süt ürünlerinin fiyatı arttıkça tüketimi de azalmakta, yaşamakta olduğumuz pandemi ve ekonomik sıkıntılara artan fiyatlar da eklenince çoğu insan için süt ve süt ürünleri lüks olmakta, erişimi zor hale gelmiştir.

Üretici cephesinde ise başta yem olmak üzere ekonomik gidişata ve devamlı artan döviz fiyatlarına bağlı olarak artan maliyetler üreticiyi çaresiz bırakmaktadır. Yem fiyatları sürekli artarken süt fiyatlarının değişmemesi üreticinin üretimden vazgeçmesi damızlık hayvanların kesime gitmesi anlamı taşımaktadır.”

YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞ DEVAM EDİYOR

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü’nün yayımlamış olduğu rapora göre 2021 yılında girdi maliyetleri ile süt fiyatının eşitlendiğine dikkat çeken Korkut, üreticinin sütünü belirlenen tavsiye fiyatının da altında satabildiğini söyleyerek şöyle konuştu:

“Resmi raporlardaki bu verilere göre 2016 yılında 0,96 TL/kg olan maliyet 2020 yılında %129,2 oranında artarak 2,20 TL/kg olurken, süt fiyatı artışı %100 olmuştur. Maliyet artışı fiyat artışından %29,2 daha fazla olmuştur. Aynı şekilde 2019 yılına göre Mart 2021 de maliyet artışı %73,4 olurken süt fiyatı artışı %40 olmuştur.

 Dövizdeki yükselişe bağlı olarak yem fiyatlarındaki artış devam ederken süt fiyatı artmamaktadır. Yem sektörü temsilcileri %50 si dışa bağımlı yem hammaddesi maliyetlerinin 2021 Ocak ayında %60 artmasına karşılık yem fiyatlarının %46 arttığı açıklamaları yapılmıştır. Ocak ayından buyana da yem fiyatlarındaki artışın %15-20 seviyesinde olduğu üreticiler tarafından ifade edilmektedir.”

MERALARIN AMAÇ DIŞI KULLANIMINA SON VERİLMELİ

Ana olmazsa dana olmayacağının bilinci ile hareket edilmesi ve bu yönde politika geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Korkut konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu gidişat hayvancılığı krize götürmektedir. Süt üreticisinin talebi tavsiye fiyatının 3,5- 3,6 TL/kg olmasıdır. Kısa vadede maliyet artışlarına karşı üretici desteklenmeli, kayıt dışı üretim kayıt altına alınmalı, toplama ve soğuk zincir ağı geliştirilmeli, tarım kredi kooperatifleri ve banka borçları için çözümler üretilmeli, üretim ile tüketim arasındaki fiyat artışına neden olan unsurlar tespit edilerek denge sağlanmalıdır. Uzun vadede ise kooperatifleşme teşvik edilmeli, mevcut birlik yapıları yeniden gözden geçirilmeli, eski tarımsal araştırma enstitüleri ve üretme çiftlikleri yeniden kurularak döner sermaye yaratma ve kar etme anlayışından uzak, üniversitelerle birlikte araştırma geliştirme çalışmaları yapılmalıdır. Yem üretimi teşvik edilmeli, hayvancılığımıza katkısı olmayan göstermelik birkaç dekar alanda meralar ıslah ediliyor anlayışının yerine, meraların amaç dışı elden çıkarılmalarına son verilmelidir.”

YORUM YAP