Edwin John Davis’in yazdığı ve Haluk Uygur’un çevirisini yaptığı Asyatik Türkiye’de Yaşam adlı kitabın imza günü, Uygur tarafından yapıldı. İmza etkinliğinin yanı sıra Uygur ailesine ait olan Altınoran Sergi’si de sanatseverler ile buluştu. Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı Adanalı fotoğrafçı Haluk Uygur, Türkçe’ye daha önce hiç çevrilmemiş olan Asyatik Türkiye’de Yaşam adlı kitabı çevirerek dilimize kazandırdı. Uygur, çevirisini yaptığı bu kitabın imza gününü gerçekleştirirken bir yandan da Altınoran Sergisi’ni sanatseverler ile buluşturdu. Sergide birçok önemli ressam ve fotoğrafçının eserleri yer aldı. İmza ve sergiye birçok kişi katıldı.
Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Uygur,”Aailemizin 350-400 resme, 2-3 bin fotoğrafa, 800 tane tarihi fotoğraf makinesine, 6 bin kitaba ulaşan birkaç farklı dalda koleksiyonu var. Bu koleksiyon umarım gelecekte değerlenir” dedi.
Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı S.Haluk Uygur, Altınoran Müzesi kurma hazırlığı içerinde olduklarını söyledi.
Adana’da Ramada otelde düzenlenen Uygur Ailesinin Özel Koleksiyon Sergisinin açılışı gerçekleştirilirken ayrıca Hakan Yaman ve Haluk Uygur tarafından çevirisi yapılan “Asyatik Türkiye’de Yaşam” adlı kitabından imza günü düzenlendi.
İki etkinliğin açılışında konuşan Haluk Uygur, önce ailesini daha sonra da salonda eserleri bulunan 28 sanatçıyı tanıttı. Etkinliğin onur konukları olan Etem Çalışkan, Reha Bilir, Ergün Karadağ, Erol Doğaner ve İbrahim Zaman birer konuşma yaparken, Haluk Uygur çevirisini Hakan Yaman ile birlikte yaptığı “Asyatik Türkiye’de Yaşam” adlı kitaptan onur konuklarına hediye etti. İbrahim Zaman da çektiği fotoğrafının üzerine Haluk Uygur için yazdığı tabloyu verdi.
Uygur daha sonra şunları söyledi:
“Bugün aslında iki nedenle toplandık. Birincisi Uygur ailesinin bugüne kadar biriktirdiği Türkiye’nin en önemli ressamlarından ve istisnasız en önemli fotoğrafçılarından oluşan bir koleksiyon seçkisini sizlerle paylaşmak istedik. Tabi ki bugüne kadar paylaşmayıp ta bugün paylaşmamızın bir nedeni de var. Altınoran Müzesi kurma hazırlığı içerisindeyiz. İnşallah önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bunu başarabilirsek o kuracağımız güzel sanatlar müzesi içerisinde ne olacağını burada bir ön çalışma ile göstermek istedik. Çünkü ailemizin 350-400 resme, 2-3 bin fotoğrafa, 800 tane tarihi fotoğraf makinesine, 6 bin kitaba ulaşan birkaç farklı dalda koleksiyonu var. Bu koleksiyon umarım gelecekte değerlenir.”
Uygur, “Bu Cumartesi günü Cumhuriyetimizin 99. yılını kutladık. Yani bu Pazar günü 100. Yıla adım attık. Artık 100.yıldayız. Eğer ki biz 100. Yılı bugünden başlayarak 29 Ekim’e kadar üstlenmek suretiyle kutlamasak o zaman bu Cumhuriyeti hak etmedik derim. Bu yüzden Altınoran Yönetim Kurulu olarak biz bu etkinlikten itibaren 29 Ekim 2023’e kadar hepsi 100. Yıl anısına Cumhuriyetin erdemlerini yükseltip, Cumhuriyeti anlatan etkinlikler yapmak üzere karar aldık. Bu yüzden umuyoruz ki, bir 100. Yıl marşı çıkar. Aramızda Serhan Kelleözü var. Bunu dikkate almaları için kendisinden bunu rica ediyorum” şeklinde konuştu.
Bu konuşmadan sonra müzisyen Seren 10. Yıl Marşından başlayarak izleyiciler bir konser verdi.
Uygur Ailesinin Özel Koleksiyon Sergisinde Ahmet Çağlar, Ali Raşit Karakılıç, Ayşe Esin Polat, Bayram Top, Claudia Üzelgeçici, Devrim Erbil, Eren Eyüpoğlu, Erol Doğaner, Etem Çalışkan, Gültekin Çizgen, Hakan Çapkan, Haluk Uygur, Hikmet Karabucak, Işıl Özışık, İbrahim Zaman, İlham Enveroğlu, İzzet Keribar, Mesut Dikel, Murat Ali Hersekli, Mustafa Dulda, Mutluhan Taş, Rauf Denktaş, Reha Bilir, Saygı Uygur, Sezgin Güvel, Sıtkı Olçar, Şemsettin Başkurt, Yalçın Gürsel’den oluşan 28 sanatçının resim, heykel, fotoğraf ve sinema dallarındaki eserleri bulunuyor.
Serginin 3 Aralık 2022 tarihine kadar açık kalacağı açıklandı.
Açılışa CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Altınkoza A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Orhan, Altınkoza A.Ş.Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Timuçin, müzik sanatçısı Serhan Kelleözü, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Kütüphane Müdürü Ahmet Karataş ile çok sayıda sivil toplum örgütü başkanı, sanatçı ve sanatsever katıldı.
ETKİNLİKTEN SATIR BAŞLARI…
“BUGÜN 2 NEDENLE TOPLANDIK”
“Bugün 2 nedenle toplandık” diyen Uygur, “Bu nedenlerden birincisi; Uygur ailesinin bugüne kadar biriktirdiği Türkiye’nin en önemli ressam ve fotoğrafçıların eserlerinden oluşan bir koleksiyon seçkisini sizlere sunmak” diye kaydetti.
“BİR ‘ALTINORAN MÜZESİ’ KURMA HAZIRLIĞI İÇERİSİNDEYİZ”
Bu güzel koleksiyonu bugüne kadar paylaşmayıp bugün paylaşmak istemesinin bir nedeni olduğunu belirten Uygur, bu nedeni şu şekilde açıkladı:
“Bu neden bir ‘Altınoran Müzesi’ kurma hazırlığı içerisinde olmamızdır. Umarım önümüzdeki birkaç sene içerisinde bunu başarabiliriz. Eğer müzeyi açmayı başarabilirsek bugün, o müzenin içerisinde neler olacağını burada az çok görüyorsunuz. O müzede, burada gördüğünüz değerli ressam ve fotoğrafçıların önemli eserleri yer alacak. Bu sergide de müzenin bir ön çalışmasını göstermek istedim. Çünkü ailemizin 350-400 resim, 200-300 tarihi fotoğraf, 800 tane tarihi fotoğraf makinesi, 6000 kitaptan oluşan birkaç farklı dalda koleksiyonu var. Bu koleksiyon umarım gelecekte heba olmaz, değerlenir ve değerlendirilir.”
“BURADA TOPLANMAMIZIN İKİNCİ EN ÖNEMLİ NEDENİ İSE İMZA GÜNÜ”
Uygur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada toplanmamızın ikinci en önemli nedeni ise tabii ki de imza günü. Bu kitap çok değerli ve önemli bir yapıt. Ve bunu Türkçe’ye kazandırmamak kesinlikle çok büyük bir haksızlık olurdu. Umarım severek okursunuz.”
5 DEĞERLİ SANATÇIYA İMZALI KİTAP HEDİYE EDİLDİ
Altınoran’ın 5 değerli onur üyesini sayan Uygur, bu 5 kişiye imzalı kitabından hediye etti. Bu onur üyelerini arasında; Ethem Çalışkan, Reha Bilir, Ergün Karadağ, Erol Doğaner ve İbrahim Zaman yer aldı.
Uygur, “Aklımın yarısı. Ruhumun hepsi, değerli eşim Hanife Uygur’a da tüm desteği için ayrıca teşekkür etmek istiyorum” diye aktardı.
“HEP ONDAN ESİNLENEREK DAHA GÜZEL ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞTIM”
Türkiye’nin önemli fotoğrafçılarından Reha Bilir’de etkinlikte şu cümleleri kullandı:
“Biz Haluk’la 1997 yılında tanıştık. 25 yıl oldu. Ben bu 25 yıl içerisinde Haluk’tan çok şey öğrendim. Bu tür sohbetlerde yüzlerce kez bir araya gelmişizdir. Her konuşmamızın içerisinde küçük notlar, bilgiler olmuştur. Hep ondan esinlenerek daha güzel şeyler yapmaya çalıştım. Çok teşekkür ediyorum kendisine.”