Her çocuğun arkasında güven hissettiren, seven koruyan dağ gibi bir babanın olması önemli. Denir ya her çocuğun ardında kar yağmayan bir dağın olmasıdır baba. Bu benim “BABAM” diyebilmek güç verir insana. Ne mutlu baba olan babalar.
Nazım ise “Baba! Şiirinde
“Baba!
her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var:
‘Seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar…’
Baba!
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
Yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım.”
Evet, insanın babası ile ilişkileri eğer babam, ağabeyim, kardeşim Arkadaşım… durumunda gelişmişse mutlu, fikri hür, irfanı hür bir insan olur.
Evet, ne mutlu, insanın baba gibi bir babası olmalı. Baba, ağabey, kardeş olarak baba olmak/olabilmek. Zor iş baba olmak. Vilhelm Busch’in “Baba olmak kolay, babalık yapmak zordur” özlü sözü tamda baba olarak görevi olan sevgi ve babacan tavır ile eğitsel görevlerini yapabilmektir. Bilemiyorum ne kadar başarabildik. Biyolojik olsun, olmasın gerçekten baba olan, babacan babaların babalık gününü bir gün değil, her gün kutlamak gerek. Yoksa “şambabası” olan çok sayıda biyolojik baba var. Şambabası her ne kadar bir tatlı olsa da, geçmişte evine, çocuklarına ilgisizler için bari bir “Şambabası tatlısı alsak” iyi olur denirmiş. İlgisiz değil ilgili insan olmak
Gerçekten baba ve babacan olan babaların babalar gününü içtenlikle kutlarım. “Hayatta ben en çok babamı sevdim” diyordu Can Yücel.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
Kırkı geçerse ateş çağırırlar İstanbul’a
Bi’ helalleşmek ister elbet dgi mi oğluyla
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu
Oh dedim göğsüne gömdüm burnumu
Kırkı geçerse ateş çağırırlar İstanbul’a
Bi’ helalleşmek ister elbet dgi mi oğluyla
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu
Oh dedim göğsüne gömdüm burnumu
Evet, insan “oh deyip babasının da göğsüne gömmeli burnunu”. Babanın da kokusunu içinde duyabilmeli, ağırlığını ve sevgisini her daim hissetmeli.
Çocuklar ilk doğduğunda hemen annenin göğsüne yönelir süt emmeye çabalar. Son yıllar da babalarının göğsüne de alırlar çocukları. Çocuk babasının kokusunda alsın diye yapılıyor sanırım. Ancak güzel bir duygu olsa gerekir. Biz yaşamadık ve oğlumuza da yaşatmadık. İnsanı sevgi ve güven içinde yetişmesi ve insani değerlerinin yüksek olması için anne ve babaların sevgi ve merhamet erdemli olması ve çocuğuna da öğretmesi ve göstermesi önemli.
Babamın ve gerçekten baba olmuş tüm babaların babalar gününü candan kutlarım.
Prof. Dr. İBRAHİM ORTAŞ
18 Haziran 2023, Adana
