Dr. Haluk UYGUR
Güzel kızım, canım oğlum…
Her ikiniz de doktorların Hipokrat’tan beri ettiği yemini ederek, yaşamınızda zorlu sayılacak bir dönemi başlattınız. Biliniz ki, bu yemin sırtınıza insanlığı ilgilendiren yeni görevler yüklemekte.
Yemin etmek kolay değil!
Yeminle birlikte sadece kendinizden sorumluyken, yeminden sonra mesuliyetiniz tüm insanlığı kapsayacak kadar genişledi.
Üstelik bu sorumluluğunuz, o insanlardan bazıları sizleri hor görürken, hatta size zarar verebilecek kadar saldırgan olurken bile devam ediyor.
Bugüne kadar öğrendiğiniz tüm bilgileri din, dil, ırk, statü ve zenginlik gibi hiç bir kriteri düşünmeden, şifa bekleyen kişilere, sadece insan oldukları için kullandığınızı biliyor, mutlu oluyorum.
Laiklik de tam da bu nedenlere bağlı olarak, önemli değerlerinizden biri olmalı. Hatta insanlarla sınırlı kalmayıp, hayvan veya bitki, tüm canlıların yaşamını kutsal saymalısınız.
İnsanı sevmenin en önemli işaretlerinden birinin ülkenizi sevmek olduğunu da unutmayın.
Bilin ki; insanca yaşanabilecek bir vatana sahip olmak, insanlığın kıymetini bir kat daha artırır. Bu yüzden başta Büyük Atatürk olmak üzere, bu vatanı bizlere armağan eden tüm büyükleri de saygıyla anarak mesleğinizi yürütmelisiniz.
Mesleğinizi yürütürken dayandığınız ve uyguladığınız tek şey bilimsel bilgi olacak tabi ki… Ama bilime sadık kaldığınız gibi, sanatın ışık tutan öncülüğünü de bilimsel çalışmalarınızın bir parçası haline getirebilirseniz, tarihe kalmanın da yolunu açabilirsiniz.
Unutmayın ki bilim de sanat da ancak demokrasinin olduğu ortamlarda gelişir. Bu yüzden demokrasiyi konforunuzdan çok, mesleğinizi insanlığa daha etkili uygulayabilmek için istemelisiniz. İstemekle yetinmemeli demokrasi için ısrarcı olmalısınız.
Demokrasinin herkesin, özellikle de az olanların, en çok da kendinizin düşünme özgürlüğünü savunmadan oluşmayacağını da bilerek, düşünmeye özel bir önem vermenizi öneriyorum. Düşünmenin en önemli düşmanı ise bağnazlık ve bağnazlığın silahlanacak kadar marjinalleştiği terör olduğunu da unutmayın. İnsan sağlığını en çok tehdit eden unsurlardan biri olan teröre karşı duranların yanında yer alın.
Oğlum… Kızım… Öğretmenleriniz bir usta- çırak ilişkisi içinde size bu mesleği öğrettiler. Artık onlar ölmeyecek, sizlerin içinde yaşayacak…
Ben de ölmek istemiyorum.
Bedenim yok olsa bile sonsuza kadar yaşayabilmeyi umut ediyorum. Bunun için bizlerden aldığınız yaşama ait deneyim ve birikimleri, kendinizden sonra geleceklere aktarmalısınız ki, bu arzum gerçekleşsin.
Beni ve ikinizi birden var eden ananızı mahcup etmediğiniz için sizlere minnettarım. Yolunuz açık olsun…