Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle Türkiye ve dolayısıyla Adana ekonomisi büyük yara aldı. Tüm iş planları değişti. İş dünyasının bu değişimlere ayak uydurması kaçınılmaz bir gerçek. Özellikle dijitalleşmenin önünün açıldığını söylemek mümkün…
Dünyada önde gelen sanal marketlerin pandemideki ilk şoktan sonra yeni iş modelleri ve satış teknikleriyle cirolarını arttırdıkları, gerek bulundukları bölgelere gerekse ülkelerine katma değer ürettikleri göze çarpacaktır. Firmaların, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) değişen dünya düzeninde alternatif modeller geliştirmeleri şart görünüyor.
Çukurova’ya ve Adana’ya bakıldığında ise işsizliğin en büyük sorun olduğu gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Daha çok hizmet sektörüyle ayakta durmaya çalışan Adana’da tarım ve tarıma dayalı sanayi ile enerji sektöründe atılacak yeni adımlar üretimle birlikte istihdamı arttıracağı gibi ihracat kalemlerine de büyük katkı sunacaktır. Adana’nın ihracat hedefi uzun yıllardan bu yana 2.5 milyar dolardır ancak 2020 yılı Adana ihracatı 1 milyar 839 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Tablo bu şekilde ancak Adana’nın tarım ve sanayi kültürüyle yoğrulmuş altyapısı ve potansiyeli göz önüne alınmalı ve karamsarlığa yer verilmemelidir. Örneğin 2007 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nin hayata geçmesi özellikle işsizliğin asgari düzeye indirgenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Geçtiğimiz aylarda Endüstri Bölgesi’ni ziyaret eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın Adana, Mersin ve Hatay Bölgesi’nin cari açık verilen alanlarda Türkiye’ye yeni yatırımlar, önemli kazanımlar getireceğine yönelik söylemleri önemsenmeli ancak daha da önemlisi bu sözlerin devamı icraatlarla gelmelidir.
Pandemi elbette Türk iş dünyası için kötü bir sürpriz oldu. Şimdi yapılması gereken daha çok Pazar arayışına girmek, daha çok üretim gerçekleştirmektir. Tüm bunları yaparken de dijital dünyanın tüm nimetlerinden faydalanmayı ilke edinmek birincil kural olmalıdır. Özellikle Avrupa pazarında daha çok var olmak için yeni pazarlama tekniklerine başvurmak esastır.
2021 yılının 6 ayının geride kaldığı şu günlerde aşılama çalışmaları da hızlanmışken yıl sonuna kadar virüsten arınmış bir Türkiye arzu ediyoruz. 2022’den itibaren yeni umutlarla yeni başlangıçlarla, yeni yatırım imkanlarıyla ülke ekonomimizin toparlanma sürecine girmesini diliyoruz.
Gerek yerel gerekse ulusal ölçekte; ekonominin lokomotifi tarımda, sanayide, enerjide, turizmde, hizmet ve inşaat sektöründeki canlanmanın tüm sektörlere olumlu yansıyacağına olan inancımızı diri tutuyoruz.
İyi haftalar diliyoruz.